AURA GERÇEKTEN VAR MI?
Aura bedenimizin içindeki elektrik yüklerinin akışından kaynaklı koruyucu bir kalkandır. Evrenimizdeki canlı veya cansız diye nitelendirdiğimiz her nesnenin Aura’sı vardır. Canlı ve cansız varlıkların Aurası farklıdır.
Hayata olumlu bakan kişilerde Aura’lar sürekli ve renkliyken, olumsuz düşünen kişilerin Aura’sı gri ve yırtık yapıdadır.
Negatif enerjinin bizi etkilememesi, hasta olmamamız için sağlam ve güçlü bir Aura’ya sahip olmalıyız. Aura’mızı etkileyen çeşitli nedenler vardır. Başkaları hakkında kötü düşünmek, yanlış beslenme, yeterli egzersiz yapamama, düzensiz uyku, negatif düşünceler, stres, olumsuz davranışlar, alkol, ilaçlar, sigara Aura’mızı zayıflatır. Aura’mız zayıflamışsa düşük enerjilere ve hastalıklara karşı korunumsuz hale geliriz.
Eski kültürler, Aura’ları fiziksel, zihinsel ve duygusal sağlığınıza karşılık gelen yedi katmana sahip olarak tanımlar.
Hindu ve Budist geleneklerinde, auranın çakralara veya vücuttaki yedi enerji merkezine karşılık geldiği ve bu merkezlerden aktığı söylenir: kök, sakral, solar pleksus, kalp, boğaz, üçüncü göz ve taç.
Her canlının yaydığı elektromanyetik alanı yani aurayı hissedebilirsiniz. muhtemelen birinin ruh halini veya duygularını, o kişiye hiçbir şey söylemeden Aura alanını hissedebildiğiniz deneyimler yaşamışsınızdır.
Yedi Aura katmanı kendilerini farklı şekillerde sunar. Aura’nızın fotoğrafını çektiğinizde, onu yumurta şeklinde çevreleyen büyük parlak renk lekeleri olarak görebilirsiniz.
Kendi Aura’nızı kamera olmadan görmek istiyorsanız, bunu yapabilirsiniz Sadece pratik yapmanız gerekir! Aynaya bakmayı, rahatlamayı ve gözlerinizi kısmayı deneyin. Muhtemelen vücudunuzu çevreleyen bulanık beyaz bir ışık görmeye başlayacaksınız. Ne kadar çok pratik yaparsanız, renkleri görmeye başlamanız o kadar kolay olacaktır.
Kirlian özel fotoğraf makinası ile yüksek voltajlı ve frekanslı, düşük amperli elektrik alanına dayalı aygıtlarla nesnelerden yayılan birtakım ışınımları Auraları elektrografik fotoğrafçılık tekniğine verilen adla fotoğrafik olarak saptamıştır.
Auraları renk teorisine göre yorumlayabilirsiniz. Örneğin, kırmızı, tutku ve aktiviteyi, mavi ise sezgi ve duyarlılığı temsil eder. Auranız ne kadar siyahsa, enerji seviyeniz de o kadar düşük olur. Birden fazla renginiz varsa, daha karmaşık bir yapıya sahip insan olabilirsiniz. Ancak herhangi bir renginiz yoksa sadece huzurlu veya meditatif bir durumda olabilirsiniz.
Çakralar ve auralar aynı şey değildir, ancak birbirleriyle bağlantılıdırlar. Çakralar vücudun enerji merkezleridir. Aura’lar ise kişinin ürettiği enerjinin belirtisidir.
Aura’nızın her katmanı fiziksel benliğinizden duygusal ve ruhsal varlığınıza kadar çakralarınıza ve tüm varlığınıza karşılık gelir. Aura renkleriniz, hangilerinin dengeli olduğunu gösterir.
Aura’nız, günlük yaşantınızdaki ve duygusal veya ruhsal durumunuza bağlı olarak sürekli bir değişim halindedir. Ne sıklıkla değiştiği, ne kadar içsel çalışma yaptığınıza, duygu ve düşüncelerinize bağlı olacaktır. Meditasyon, pozitif olumlamalar, pozitif imajinasyon, enerji şifası ve adaçayı dumanı ile kendinizi Aura’nızı temizleyebilir ve enerjinizi geliştirebilirsiniz.